Kör olmaktan daha kötü olan tek şey, görebilipte, görüşü olmamaktır.
Bizi en çok kendimize benzediğini düşündüğümüz insanlar üzer..
Seni sessizken, sadece önemseyenler duyabilir.
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa, kıyıya o vurur.
Birisi olacaksa; geçmişimi merak ederek değil, geleceğimi hayal ederek gelsin...
Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.
Yaş aldıkça iki elin olduğunu keşfedersin; bir tanesi kendine yardım eder, diğeri başkalarına…
Güzelliği sevmek bir zevk meselesidir; onu yaratmak ise bir sanat...
Ömrünüzü sustuklarınızı duyan biri ile geçirin. Konuştuklarınızı duymayan biriyle değil..
Aradığın seni arayandır…
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden. Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz. Seninle dolu, seninle sensiz bir şey. Arandıkça bulunmamış yıllar yılı, bulundukça aramaklı.
Hünerine olduğu gibi, kusuruna da sahip çıkacaksın.
İnsanın çocukluğu, derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlayınca biter.
İnsanın başına bela olan kendi benliğidir. Su dikeni de büyütür, gülü de...
Coğrafya kaderdi?.
Eğer büyük kitleleri ikna edebilmişse, fikirler silahlara ihtiyaç duymaz.
"Merhamet, masum olduğu için her kalbe misafir olmaz."
Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.
Öğretmenin etkisi sonsuzdur. Etkisinin nerede biteceğini kendisi de bilemez.
Bu hayattaki birincil amacımız diğerlerine yardım etmektir. Eğer yardım edemiyorsanız, en azından onları incitmeyiniz..
Başkalarına yaptığın iyilik yeryüzünde geçirdiğin zaman için ödediğin kiradır.
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir…
Mutlu olmak her şeyin yolunda olması demek değildir. Mutlu olmak, görmezden gelme konusunda ustalaşmak demektir.
Eğer basitçe izah edemiyorsan, yeterince anlamamışsın demektir.
Asıl devrimci, Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ben bir devrim yaptım, ama O'nun yaptıklarını asla başaramazdım. Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın.
Konu ne olursa olsun, verdiğin ‘üzüntü’ ve aldığın ‘ah’ bir cam parçasından daha keskindir; dönüp dolaşıp üzerine basarsın.. Kime ne yaparsan yap, bir gün aynısını yaşarsın..
Bir vakte erdi ki bizim günümüz; yiğit belli değil, mert belli değil. Herkes yarasına derman arıyor; çare belli değil, dert belli değil…
Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur, hatta haberi olmadığından dahi habersizdir.
Neden mutsuzsun? Dedi.. Mutsuz değil beceriksizim dedim. Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum…
Özgürlükler, genelde aniden değil, yavaş yavaş yitirilir.
İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..
Haksız eleştiri, çoğunlukla şekil değiştirmiş bir hayranlıktır.
Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir...
İnsanlar adaletsizliği sadece kendi başlarına gelince düşünüyorlar.
İzin verdiğim kadar bilebilirsin beni.. Gerisi “zannettiklerindir”…
Sıkılmış bir yumrukla kimseyle tokalaşamazsınız.
Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan dünyaya. Biri paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı…
En güçlü beyinler, en yüce erdemlere olduğu kadar en korkunç ahlaksızlıklara da muktedirdir.
Soru da bilgiden doğar, cevap da.
Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.
Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın. Türk olmamak daha zordur, çünkü Türk ile savaşırsın..
Geldiğin yerin bulutunu yanında taşırsan, gittiğin yerin güneşini göremezsin.
Geçmişte kim olduğunu bilmek istiyorsan, şu an kim olduğuna bak. Kim olacağını bilmek istiyorsan, ne yaptığına bak…
Gerçeği arayanlara inanın. Bulduklarını iddia edenlerden çekinin.
İnsanların yarısı dudaklarıyla, yarısı gözyaşlarıyla yalan söyler.
Ölürken yanınızda götüreceğiniz tek şey, ardınızda bıraktıklarınızdır.
Tecrübe çok acımasız bir öğretmen; önce sınavı yapıyor, dersi sonra öğretiyor.
Hayat bu, zaman gelir, her şey bir anda son olur. Hayat bu, son dediğin an, her şey yeniden can bulur...
Her insan kendine yakışanı yapar. Çünkü kalite asla tesadüf değildir.
Yaşamın ilginç yanlarından birisi de, en iyinin dışında bir şey kabul etmeyenlere genellikle en iyiyi vermesidir.
Şunu kalbinize iyi yazın: Her gün ‘yılın en iyi günü’ dür.
İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir.
Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere bir not; Dünya beş para etmiyor.
Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka.
İyi kararlar tecrübeden kaynaklanır. Tecrübeler ise kötü kararlardan...
Gidilmeye değer hiçbir yolun kestirmesi yoktur.
İnciler kumsalda bulunmazlar, eğer bir tane istiyorsan onun için dalmalısın.
Akıl, kendine boyun eğer; cehalet ise kendine dayatılan her şeye..
Canımı yakanlardan intikam almayı düşünmedim hiç. Ama hayat benden daha yaratıcı…
Mikroskop insana önemini gösterdi, teleskop ise önemsizliğini..
İnsanlar üçe ayrılır; görenler, gösterilince görenler, asla görmeyenler…
Bildiklerini anlat ama akıl vermeye kalkma. Anlatılanları iyi dinle, ama hepsini doğru sanma.
Seçeneksizlik düşüncenizi berraklaştırır.
Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım.
Beceriye ihtiyaç olan yerde fazla güce ihtiyaç yoktur.
Uyuyunca geçmez.. Geçerse uyursun..
Neyse ki, Yarın var.. Umutların en sevdiği gün…
Olduğu kadar.. Olmadığı kader..
Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir.
Hiç kimse geriye gidip yeni bir başlangıç yapamaz; ama bugün yeni bir son yapıp yeniden başlayabilir.
Cumhuriyet düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.
Umut belki de gelecek sayfadadır.. Kapatma kitabı..
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme…
Yok öyle; Umutları yitirip, karanlıklara savrulmak. Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.
Beraber gülmediğiniz bir insan ile mutlu olamazsınız.
Bu günkü Hürriyet Gazetesinden.. Son sözü; "Birisi sizi yutsa bile iki çıkış deliğiniz var.. Asla vazgeçmeyin..."
Ömür kısa, vakit az.. Anlamak için yitirmek mi gerekir?
Aydınlığı içinde taşımaya bak! İşte o zaman karanlıkta bile yolunu bulabilirsin.
Dünya bir uykudur, ölünce uyanır insan. Sen erken davran, ölmeden önce uyan.
Hiç kimsenin mecburi istikameti değilim, kimse de benim çıkmaz sokağım değil.
Zorlukları aşmanın iki yolu vardır. Ya zorluk yaratan durumları değiştirirsiniz ya da zorluklara yaklaşımınızı.
Hiç bir zaman kaybetmem. Ya kazanırım, ya öğrenirim.
Bazen uzun cümleler kurarsın, anlayan olmaz.. Tutar bir nokta koyarsın; duymayan kalmaz…
Hayat, ileriye doğru yaşamak, geriye doğru anlamak içindir.
Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir
Bir şeye sahip olmak değil, layık olmak önemlidir..
Elveda diyecek kadar cesursan, hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir.
Yol sizi nereye götürüyorsa oraya gitmeyin, yol olmayan yerden gidin ki; iz bırakın.
İnsanların iyi şeyler yapmalarını bekliyorsanız, onlara öncelikle yapacakları iyi şeyler vermelisiniz.
Şans kapıyı çalmıyorsa, belki de bir kapı yoktur. Bir kapı inşa edin.
İdealler yıldızlara benzer. Onlara ulaşamazsınız, ama size yol gösterirler.
Güzel şeyler zaman alır dedik; zaman güzel şeyleri aldı.
Güzellik her yerdedir.. Onu görmek için ruhunuzun ayarlarıyla oynamanız gerekir.
Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın…
Dalın ucuna gitmekten korkma. Meyve oradadır..
Havalar soğuduğunda insan, gölge veren ağaçları unutur.
Bir insanda üç şey arayın; zekâ, kalp ve dürüstlük. Eğer sonuncusu yoksa, ilk ikisiyle de uğraşmayın.
Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz.
Nefrete sevgiden fazla güvenirim; çünkü nefretin sahtesi olmaz.
Yerden yere vurmak, yârdan yâre tutulmak değildi aşk. Yer yerinden oynasa da; yâr’i yürekteki yerinden oynatmamaktı aşk.