Parkinson hastalığı beyinde “dopamin” üreten nöronların kaybedilmesi ve buna bağlı olarak bu maddenin azalması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Parkinson hastalığını önlemek için herhangi bir diyet, yaşam tarzı veya egzersiz programı maalesef ki mevcut değildir. Parkinson hastalığı, çok nadir olan ailesel durumlar dışında, 60 yaş üzerindeki kişilerin ortalama % 1-3'ünde görülmektedir.
Parkinson hastalığı genelde 60 yaş sonrası hastalığı olmasına rağmen, hastaların % 5 ila 10’unda başlangıç evresi 20 ila 50 aralığına dayanmaktadır. Genç hastalarda mutlaka genetik nedenler araştırılmalıdır. Ailede bir ebeveyn veya kardeşte Parkinson hastalığı varlığı, o kişide hastalık gelişme riskini arttırmaktadır. Kalıtsal özellikteki Parkinson hastalığı daha çok genç yaşlarda başlar ve tüm Parkinson hastalarının yaklaşık % 5’ini oluşturur.
Parkinson hastalığının belirtileri arasında el titremesi de bulunmaktadır. Ancak her eli titreyen kişiye Parkinson demek doğru olmamakla beraber, Parkinson hastalığındaki titremeler daha çok hasta istirahatteyken, kollarını koltuk kenarına koyduğunda görülen titremelerdir. Bu titremeleri olan hastalara kollarını kaldırın denildiğinde titremeleri durmaktadır. Özellikle yaşı ileri hastalarda; vücudun bir tarafında daha ön planda olmak üzere ellerde ‘para sayar’ tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi, bakışlarda donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalma ile birlikte ‘maske yüz’ diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme bu hastalığın başlangıç safhasında olunabileceğini düşündürmeli ve hastalar bir hareket bozukluğu uzmanı nöroloji doktoruna başvurmalılar.
Öncelikle hatırlatmak isteriz ki, kişinin yaşı tek başına beyin pili uygulaması için bir kriter değildir. Hastanın ilaçlara verdiği cevap, zihinsel durumu ve beynin anatomik yapısı gibi pek çok farklı faktöre göre ameliyat kararı verilmektedir. Bazı durumlarda genç yaştaki bir hastaya ameliyat önerilmezken, daha ileri yaştaki hastalar için ameliyat kararı verilebilmektedir.
Temel olarak, beyin pillerinin çocuk sahibi olmak için herhangi bir engel teşkil etmediğini söyleyebiliriz. Medikal tedavi uygulaması sonucu yanıt alınamayan, fakat beyin pili tedavisi sayesinde sağlığına kavuşan kişiler yakın bir takip ile çocuk sahibi olabilmektedir.
Beyin pilleri; kontrol edilebilir, programlanabilir ve ayarlanabilir bir teknolojidir. Gerektiğinde elektrik ayarlarının değiştirilmesi ya da azaltılması, pilin kapatılması ya da çıkartılması söz konusu olabilmektedir. Gelecekte daha etkili bir tedavi yöntemi geliştirilmesi de dahil olmak üzere pek çok durumda hastaya yeni tedavilerin uygulanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
"Konuşa konuşa ameliyat" prensibiyle ve lokal anestezi uygulamasıyla gerçekleştirilen beyin pili ameliyatında hastalar sadece toplamda 6 iğnenin batma acısını duymaktadır. Hastaların ameliyat sürecinde uyanık tutulmalarıyla birlikte düşük akımlı uyaranlara verdikleri yanıtlar gözlemlenmektedir. Ameliyat başlangıcında hastanın başına bir çerçeve takılmaktadır. Hasta ameliyat öncesinde, çerçevenin takılması sırasında dört adet uyuşturucu iğnenin batmasını hissetmekte ve ameliyat sırasında da iki taraflı birer küçük delik açarken acı hissedebilmektedir. Bu işlemler dışında ameliyat ağrısız, hasta ile konuşarak tamamlanmaktadır.
Pil takılan hastaların normal günlük yaşantılarında hiçbir değişiklik olmamaktadır. Hastalar kafa travmasına sebep olabilecek ağır spor dalları dışında, yüzme, koşu ve bisiklet de dahil pek çok spor dalıyla uğraşabilmektedir.
Günümüz teknolojisi (teknolojileri), yeterli bilgi ve donanımı olan merkezlerde, uygun ayarlarla, her türlü Manyetik Rezonans Görüntülemesinin (MR) bu hastalara yapılabilmesini sağlamaktadır.
Doktora sorun sayfamız üzerinden merak ettiklerinizi Doç. Dr. Ali ZIRH ile paylaşabilir, tüm sorularınızın yanıtlarını birinci ağızdan öğrenebilirsiniz..
Size tedavi öncesi ve sonrası tüm konularda destek olmaya çalışan uluslararası ekibimize aklınıza takılan tüm soruları sorabilir, ayrıca hastalarımızın tecrübelerinden de faydalanabilirsiniz.
Sizi Arayalım kısmından iletişim bilgilerinizi bırakabilir ve ekibimizin sizinle en kısa sürede iletişime geçmesini sağlayabilirsiniz. Dilerseniz +90 533 273 40 41 numaralı çözüm merkezimizden bize ulaşabilirsiniz.